Haber

Fay hattında Acil Durum Planı

Bahar Göçer*

Zaman akıp gidiyor ve sıkıntılı günlerde yaşıyoruz. Çaresizlik yerini biraz daha sorunları çözmeye bırakırken, mağduriyetler de yavaş yavaş çözülüyor. Zamanın her şeyi iyileştirdiğini söyleyenler, şu anda değiller. İlk günlerin koşuşturması ve karmaşası yerini başka endişelere ve acılara bıraktı. Ülkede bir iç göç örneği var. Bölgeden ayrılanlar, başlarını sokacak yer bulmaya, karınlarını doyurmaya çalışıyor. Bunca acının ortasında yeşeren dayanışma ruhu yüreğimizi dolduruyor. Giden asla geri dönmeyecek ama kalanlar bu ülke için ne kadar pahalı olduğunu bilmeli.

Öte yandan, sarsıntıyı yaşamamış olan aramızda dehşet filizlenmeye başladı. Ülkede fay hattı üzerinde yaşayan insanlar artık beyin sarsıntısı korkusu ve paniği yaşıyor. Beyin sarsıntısı olacak mı? Eğer öyleyse, nasıl olacak? Deprem olursa kaderimiz ne olacak? Bir sarsıntı, ani bir ses ve abajurun otururken sallanması titreme paniğini tetikler. Evinde huzur bulamayan, uyku düzeni bozulan insanlar var. İki temel durum bu kişilerin kendilerini güvende hissetmelerini sağlayabilir. Birincisi zor olan depreme sağlam yapılar inşa etmek, ikincisi ise deprem sonrası yapılması gerekenleri planlamak. Beyin sarsıntısı sonrası eylemler için, uygun şekilde tasarlanmış beyin sarsıntısı tatbikatlarına ihtiyacımız var. İş güvenliğinde bu tatbikatlara acil durum tatbikatları denir.

“İşyerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik” Çalışma Bakanlığı’nın çıkardığı bir yönetmeliktir. Acil bir durumda ne yapılması gerektiğini söyler. Her işyerinde Acil Durum Planı hazırlanması zorunludur. Acil durum; yangın, patlama, kimyasal zehirlenme, doğal afet vb. iş yeri şartlarına ve olası tehlikelere uygun olarak plan hazırlanır. Hazırlanan bu plan acil durumlarda da -ben bizzat şahit oldum- uygulamaya konulursa, organize bir şekilde müdahale etmek ve az hasarla sonuca ulaşmak mümkün olacaktır. Bu tatbikatlar iş güvenliği uzmanları veya alanında uzman kişiler eşliğinde yapılmaktadır.

DEPREM ACİL DURUM PLANI

Diyelim ki bir işyerinde bu acil durumlardan birini seçtik, bir senaryo hazırladık ve çalışma arkadaşlarımızla birlikte hazırladığımız senaryoyu uygulayacağız. Öncelikle bu senaryoyu çalışanlarla paylaşıyoruz. Acil durumla ilgili olası tehlikeleri ve önlemleri aktarıyoruz. Bu acil durumlardan biri de doğal olarak depremdir. Umarım gerek kalmaz ama işinize yarar diye şu tecrübelerimi aktarmak istiyorum: Aniden gelen depreme karşı önlem alacak vaktimiz olmayacak. Yapılması gereken kafamızı korumak için bulunduğumuz bölgede yaşam üçgeni oluşturacak bir yere çömelmek. Yatağa yakınsanız, yatağı üzerinize örtebilirsiniz. Masa, dolap ve yakınlarda sağlam ne varsa kenarında bir yaşam üçgeni oluşturabilirsiniz. Aşağıda bu üçgenin çizimi görülmektedir. Elimizde gerekli şeylerin olduğu bir beyin sarsıntısı çantamız da olabilir. Bu çanta iş yerlerinde yapılmayabilir ama konutlarda bir köşede bulunabilir. Sarsıntı sırasında bu çantayı yanımıza alabilir ve bir yaşam üçgeni oluşturmak için zaman bulabiliriz. Sarsıntı sırasında asansör ve merdiven kullanılması uygun değildir. Merdivenler sağlam değildir ve ilk çöken yerlerden biri olabilir. Asansörler asansör boşluğuna sıkışabilir ve asansörün düşme olasılığı vardır. Özellikle üst katlarda iseniz deprem bitene kadar yerinizden ayrılmamanız uygun olacaktır.

İkinci aşamada ise anlattıklarımızın uygulaması yapılıyor. Herkes acil bir durum varmış gibi pozisyon alır ve sarsıntı sona erdiğinde hızlı ama sakin yangın merdivenlerine yönelirler. Acil çıkış işaretlerini takip edin ve toplanma alanına gidin. Herkes toplanma alanında bekliyor. Çünkü toplanma alanında olmayan kişiler içeride kalmış ve başlarına bir şey gelmiş sayılıyor.

HAZIRLIK AŞAMASINDA ALIŞTIRMALAR ÖNEMLİDİR

İş yerlerinde daha çok yangın tatbikatı yapılıyor. Yangın en yaygın acil durumdur. Bu tatbikatlar sayesinde birçok yangının kısa sürede ve az hasarla söndürüldüğüne şahit oldum. Yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum; Bin kişilik bir mutfakta yangın çıkabileceği konusunda daha önce uyarmıştık ve yangın çıktı. O sırada tatbikatlara yeni başlamıştık, yangın güçlükle söndürüldü. Yangın sırasında kötü bir reklam olacağı için itfaiyeye çağrılmadı. İş yerinde bire bir tatbikatlar yapmaya ve acil durumlar için çalışmaya devam ettik. Bir gece mutfakta yine yangın çıktı. Yangını o kadar iyi organize edip söndürmeyi başardılar ki, yangın geceleri hızla söndürüldü. Ayrıca diğer çalışanlar da tahliye edilerek itfaiye çağrıldı. Yaptığımız tüm acil durum bilinçlendirme faaliyetleri ve tatbikatları işe yaradı. Ertesi gün gururla başarılarını açıkladılar.

Bütün bunları söylüyorum, iş yerlerindeki tatbikatlar tüm ülkeye uyarlanarak paralel tatbikatlar yapılabilir ve bir şeylere hazırlıklı olunması sağlanabilir. Buradaki en temel kriterler: Acil durumu iyi planlamak ve bu plana ülke halkını ve gerekli kurumları dahil etmek. Acil durumlar için bir diğer değerli nokta da grupların oluşturulmasıdır. Acil durumlarda tahliye, savunma, kurtarma, ilk yardım ve söndürme sağlayacak ekipler oluşturularak tatbikatlarda görevlerini yerine getirmeleri sağlanır. Acil bir durumda bir yerden komut almak yerine herkesin ne yapacağını bilmesi durumunda hızlı bir şekilde sonuç alınması daha kolay olacaktır. Grupların ne yapacağını bilmek kaos ve plansızlığı önler.

Çalışma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve işyerlerinde uygulanması zorunlu olan bu Acil Durum Planlarının ülke genelinde uygulanması doğru olmaz mı? Acil bir durumda herkesin ne yapacağını bilmesi, zaman kaybetmeden organize olması, ihtiyaç anında doğal olarak kurulan sistem, start butonuna basarak seri üretimi organize etmesi büyük bir facianın önüne geçilmesine yardımcı olmaz mıydı? motamot makinesi mi?

ACİL DURUM PLANI BİLEŞENLERİN KATILIMIYLA YAPILMALIDIR

On beş katlı bir bina bizden İş Güvenliği Uzmanı ve İşyeri Hekimi desteği istedi. Oldukça ilgili bir bina yönetimi vardı. İlgilendiklerinde heyecanlandık ve birlikte bir acil durum planı hazırladık. Birçok bina sakinini Acil durum gruplarına dahil ettik. Her katta tahliye için bir genç belirledik. Kurtarma ve çevreleme ekibine mühendisler ve teknik personel yerleştirdik. Çünkü enkaz altında kalan biri varsa koruma ve kurtarmanın alet kullanmayı bilen kişilerden yapılması uygun olacaktır. Sağlık profesyonellerini ve ilk yardım eğitimi alan kişileri ilk yardım grubuna dahil ettik. Keyifli bir antrenman geçirdik. Bina sakinleri kendilerini iyi hissettiler, bizim için de keyifli bir deneyim oldu. Normalde bu gruplar iş güvenliğinde çalışanlar arasından seçiliyor, bunu bina sakinleri ile birlikte yaptık.

Öğrendiğim ve uyguladığım tecrübelere baktığımda bu çalışmaların ülke genelinde nasıl uygulanacağı sorusu geliyor aklıma. A Little Mind Border projesinin kimseye zararı olmayacağını söyleyerek aşağıda detaylara girmeden kolay bir plan üretmeye çalıştım.

Acil durumlarda kullanılacak ekipmanlardan biri de evlerin ve apartmanların kenarlarına küçük bir kulübe yapılarak yerleştirilebilir. Bu kulübeye merdiven, kürek, kazma, daire, testere, emniyet kemeri, halat vb. aletler konur. Beyin sarsıntısında en çok aranan aletlerden biri de demir kesmek için kullanılan testereydi. Acil durum ekipmanı adı verilen bu tür araçların iş yerlerinde bulundurulması esastır. Yöneticiler, binada yaşayan herkesin bir listesine sahip olmalı ve bu liste artık erişilebilir bir yerde olmalıdır. Acil bir durumda kimin hangi katta ve konutta olduğu tespit edilerek kolay ulaşılabilecektir. Bina yöneticileri, muhtarla işbirliği yapmalıdır. Acil durumlarda yöneticilerden hızlı bir şekilde muhtarlara bilgi ulaşmalıdır. Elektriği, doğalgazı kesme, trafiği yönetme, halkı bilgilendirme, ihtiyaç listesini belediyelere bildirme, bölgenin durumunu iletme vb. işlerin yanında muhtar veya muhtarın görevi olmalıdır. . Belediyeler il ve ilçeleri düzenleyerek eksiklikleri tamamlamalı. Bu kurulumun en üst katına çıkılarak bilgi akışı sağlanabilir. Bu plana dahil olanlar çok fazla soru sormadan karar verme ve harekete geçme yetkisine sahip olmalıdır. İnsan beyni acil durumlarda ve tehlike durumlarında düşünmeden otomatik kararlar alarak hızlı bir şekilde harekete geçer. İnsan beyni gibi bazı eylemler otomatik olarak ilerleyebilir. Mümkün olduğu kadar çok şeyi tahmin etmek ve ne yapacağını önceden bilmek, otomatiğin çalışmasını kolaylaştırır.

Bu acil durumlara herkesi dahil etmek ve tatbikatlarda acil durum tatbikatlarını bir arada ve bütünlük içinde gerçekleştirmek sevindirici sonuçlar doğuracaktır. Bu iş için kurulan gruplara ve acil bir durumda örgütleneceklere farklı üst düzey eğitimler verilebilir. Her bina ve konutun sakinleri tahliye edilebilir. Bu acilen ve ilk elden yapılmalıdır. Herkesin Toplanma Alanları oluşturulmalı ve bu alanlarda toplanma sağlanmalıdır. Kurtarma ekibindekiler teknik kişiler olmalıdır. Bu ülkede kurtarma yapacak olanlar, yer altı kazısı yapan madenciler, bir ömür bu ülkede yaşamış inşaat işçileri, fabrikalarda metal ve demiri değiştiren ve dönüştüren işçiler ve mühendisler acil durumlarda seferberlik için bölgelerine sahip olmalı ve bölgelerine gidip müdahale edebilmelidirler. Diğer bölgede ihtiyaç varsa oraya transfer mümkün olmalıdır. İş güvenliği konusunda her işyerinde ilkyardım eğitimi almış çalışanlar bulunmaktadır. Sağlık görevlileri ve bu işçiler de acil durum olan bölgelere anında gönderilebilir. Ayrıca iş makinelerinin de devletin kontrolünde olması ve gerektiği kadar kullanılması gerekiyor. Birkaç alıştırmadan sonra bu planlar deneyimlenerek uygulamaya konulabilir. Doğal olarak burada yazılanlar kolay bir kurgudur, bu kurgu kapsamlı ve detaylı bir şekilde oluşturulmalıdır.

ÖNCE ÖNLEMLER ALINMALI, SONRA ACİL DURUM PLANI YAPILMALIDIR

Farkındalık, iş güvenliğinde çok önem verdiğimiz konulardan biridir. Acil durumlarda ülke olarak yapılması gereken şeylerden biri de farkındalık oluşturmak olmalıdır. Ülke olarak algımız genel olarak şöyle işler, başımıza kötü bir şey gelmez, deprem olmaz, yangın olmaz, iş kazası olmaz. Durum böyle olunca hayrete düşüyoruz. Bundan sonraki süreçte bana bir şey olmayacak aksine her an başıma bir şey gelebilir hatta yarın olacak korkunç şeyler için her türlü hazırlığı yapmak ve alınacak önlemleri hızlıca almak çok değerli. . Burada, düzenlemenin ana görevini devletin kendisinin yerine getirmesi adettendir.

Tekrar hatırlatmaya gerek var mı bilmiyorum; En değerli nokta, sarsıntı durumunda binanın çökmesini ve Acil Durumları önlemek olmalıdır. Önce sağlam binalar yapmalıyız. İkinci bir önlem olarak da ülkemiz Acil Durum Planı hazırlamalıyız. İş güvenliğinde uyguladığımız bu yöntemleri ülke geneline yaygınlaştırmalıyız. Umarım bir daha böyle sancılı imtihanlar yaşamayız ve güzel günlerimiz olur.

Acil durumlara maruz kalmayacağımız günleri yaşamak dileğiyle.

*A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

haber-ekinozu.xyz

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu